4 Aralık 2010 Cumartesi

len

Naberin? Beni özleyen var mı lo? Kpssye çalışıyorum ales var üds var amanın şu var bu var kıçım çıktı burnum düştü neyim ondan yazamadım falan gibi bahane uydururdum, gerekirse hala uydururum lan! da canım istemedi. Yazasım gelmedi. Keyfim yerinde, rutin paranoya ve evhamlarım devam etmekte, canımı sıkan şeyler hiç azalmadı,  cebime fazladan giren para yok lakin mutluyum. Sebebi sevgili+aile faktörü galiba ben de bi anlam veremedim neden bilmiyorum değişen bişiy yok bn sakinleştim.oh misss. Sonra yine yazarım öpenzi burun uçlarınızdan beybiler
 hepinizi öpmek geldi içimden


31 Ekim 2010 Pazar

...

Felsefe yapcam; hayat işte hiç beklemediğiniz anda sırtınızda yük olmasına rağmen daha da  yük yükler fln diye de derdimi böyle anlatasım yok. Kpss zımbırtısı bi yandan, üds için daha bi İngilizceci hocayla konuşcaktım konuşmadım fln o öbürkü yandan, bi seminer için araştırma neym yapıyoz bu sağdan,  ve dedeme bakan yengemin ben artık bakmıycam siz bakın demesi de sol kroşe olmuş durumda evribadi.
Sol kroşeyi anlatıyım ben size. Benim dayım (annemin kardeşi) öldü. İki üç sene oluyo toprak göçüğü altında kaldı anlatasım yok nasıl öldü fln diye. Neyse dedem ve dayımın evleri bitişiktir. Anneanem öldükten snra dedem dayımlarda kalmaya başlamıştı. Dayım ölünce gelin yani yengem bakmaya başlamıştı. Dedem kuzenim evlencek diye buraya geldi annemin yanına ve yengemden pat telefon: ben artık babana bakmıycam alın biraz da siz bakın diye. O nası bi cümle bilmiyorum insanın sövesi geliyo da kadına da bişey diyemiyorum onun açısından bakarsak da kendi babası değil kocası ztn ölmüş kaç senedir de bakıyo kaldı ki bakmak zorunda değil ve sorun da değil biz dedeme bakarız, annemin babası sonuçta ve zaten insan yaşlanınca annesine babasına bakmalı bence . Ama olay şu. Dedemin memleketi orası; bağı var, bahçesi var adamcağız iki çıkıyo dolanıyo tanıdıkları gelip gidiyo köylü adam sonuçta seviyo evini, toprağını, ordan ayrılmak istemiyo. Geçen sene bize geldiğinde iki ay kalmıştı. Göndermedik biraz kalsın hem hastalığı bişeyi var mı diye baktıralım diye. Derken dedem “beni yollamazsanız kendimi balkondan aşşağı atarım” dedi. Mecbur yolladık tekrar köyüne. Biz şimdi komple ailecek gelin sana bakmıycakmış bundan snra bizde kalıcan demekten açıkçası tırsmaktayız. Annem nası söyliycem diye kara kara düşünüyo. Yaşlandıkça insanlar kırılmaya müsait oluyo nedense, kırılmasın üzülmesin istiyoruz ama yapcak bişey yok. Anlıycağın bebem bi bokluk var bu aralar üstümüzde çözemedim


17 Ekim 2010 Pazar

zort

ve tahmin ettiğim gibi dersanedeki insanlar malmış. neyseki hocalar iyi. dün çalıştım yrn da stajdan sonra kütüphaneye gidip çalışcam puf puf

15 Ekim 2010 Cuma

çükübik haftasonu gerçeği



Yarın kpss dersanem başlıyo pöf. Çalışmam lazım, evet lan. Ay dont layk diz. Bi de tanımıyosun ya şimdi kimseyi, mecbur herkese gülümseme, merhabalaşma, evet hı hı şeklinde cevap verme, ders arasında gözlerinle sigara içebileceğin birini arama,  mal boku gibi tek başına gezme modunda olcam haftasonu boyunca. Kesin  bi hatunla tanışcam ve senenin ilerleyen döneminde o kızın gerizekalı olduğu kanaatine varıcam. Çünkü tanışıcağım kız bunlardan biri olcak kesin;
A)Kokoş
B)Dangalak
C)Hanımefendi
D)Sevimli olmak için dişlerini sıkarak konuşan
E)Serseri
F)Fettan
G)Burjuvazi takılan
H)Kasıntı
I) Ezik
                Ve sonra hayatım boyunca bi daha onla asla görüşmiycem. Şimdiye kadar genelde böyle oldu. Lise veya üni. 4 senelik olduğu için kafadengi biriyle tanışabiliyosun gerçi liseden jandela dışındaki kimseyle görüşmüyorum çok şükür neyse böyle bi durumda sonum belli sıkıcı bi arkadaş. Götelek bi emo yanıma oturmaz umarım gırtlaklarım. Erkeklere hiç girmiyorum. Yarın durumdan haberdar ederim beybi.

9 Ekim 2010 Cumartesi

yaa yaaa


çarşamba günü sevgilimle ben 5. yılımızı doldurduk vatana millete hayırlı olsun

7 Ekim 2010 Perşembe

bunu yazasım geldi


Ben seni de sevmedim adem
Doğruyu duymak istiyorsun madem
Alt tarafı bir elma yedik beraber
Zehir-i zıkkım oldu bize bal badem

Evribadi vants kungfu fayting



Eve akşam 10 buçukta geldim lan ölüyorum. Sabahın deli köründe staja gittim . Hocalarla tanıştık günlerimizi sınıflarımızı ayarladık neyim. Sonra beyimle buluştum bi çay-tavla yaptık ki tadından yinmez 4-1 yendim artık dörtten sonra bıraktı çünkü ehehehe.  Ondn sonra da akşamki dersim 9 buçukta bitti. Bu geceki Ankara ayazında metroya yürüdüm. İkinci öğretim okumak kışa yaklaşırken zorlaşmakta beybiğğ. Bi de bugün bana oldukça soğuk bi kış yaşıycağımız söylendi ki vay .mına koyuyum dedim içimden bokumuz donacak. Zira bugün komple tüm vücut hatlarım donarak kaskatı kesildiler. Bu arada spora yazıldım yavrular bu habere çok sevindiniz değil mi. Evet ben de çok sevindim çocuklar gibi şenim hatta ağzımdan köpükler çıkarıyorum. Pazartesi başlıycim. Bu arada kpss için gideceğim dersane bağa msj atmış; “cumartesi gelme haftaya gel” diye “hayırdır inşallah hey neler hayatta” diye cvp yazdım. Pek muhterem zatlarınızın da fark ettiği gibi şu vakitte oldukça cıvığım. Ay lav cıvık. Bikausss felaket yorgunum ayaklarım topukludan ağrıyo geri kalanım da koşturmaktan ve soğuktan bitap düşmüş durumda. Zihnim meşgul efenime söyliyim makale özeti çıkarmak zorundayım. Eskişehirde yapılcak bi kongre içün araştırma yapmak zorundayım ve kıbrıstaki kongreye de bildiri yolluycam, çalışmaya başlamam gerek çünkü şubata kadar bitmek zorunda. Bi ara da kpssye başlasam iyi olcak. Of şiştim hadi uyuyak.

not: bu arada başlık şarkı sözü ve konuyla çok alakasız ama olsun

5 Ekim 2010 Salı

ve yazı yazmak

Nihayet  bilgisayarın başına oturabildim oh bi tarafım şiştiydi. Cumartesi ablam evlendi. Düğününden bi saat önce kuzenim apandisit oldu, sancılandı hastaneye götürüldü, gecesi ameliyata girdi. Pazar diğer kuzenimin kız arkadaşıyla sözü kesildi fln. Onları anlatmıycam şey diycem. İçim bi kötü oldu böyle bi ağırlık , sıkıntı... Ablam gitti lan evden. Resmen gitti gavur! Düğündü, kınaydı, sözdü, kalabalıktan bi bokum anlamamışım. Şimdi anlıyorum. Yan oda boş mına koyuyum. Uyum sağlayadım bocalıyorum. Annemler fln da bocalıyo. Bi anda kıymete bindim evde bi bu çocuğumuz kaldı bari onu da sevelim modundalar. Evde bi eksiklik böyle. Etrafta gezen, benim bulaştığım bi abla yok. Adapte olamadım. off öyle işte


bu arada ,bu ablamın kına gecesinde elime yaktığım kına, hergün başka surat çiziyorum niyeyse.. bi de küçük yakmışım kınayı be

3 Ekim 2010 Pazar

yazcam

ablamın kınası, düğünü, kuzenimin ameliyatı diğer kuzenimin sözü fln derken yazamadım ama yazcam az bekleyin biraz uyku uyuyum

28 Eylül 2010 Salı

dün


Dün dersin başlamasına 5 dk var arkadaşla tuvalete gittik bnm yavru girdi neyse kabine benim de sigara krizim tuttu bi sigara yaktım. Şimdi biliyorum kapalı alan içilmesi yasak fln da bn o okulda ezel beri tuvalette sigara içerim kimse sorun çıkarmadı zaten avratlar içer genelde orda. Neyse efenim ben yaktım sigaramı sikibok kızlardan biri "Burası kapalı alan biliyosun di mi" dedi "He biliyom" dedim. "Bilmene sevindim sigaranı içmeye devam edicekmisin" dedi. " Evet içicem" dedim. "Ben rahatsız oluyorum ayrıca ben haklıyım-" diye konuşurken. "Defol git güvenliği çağır o zaman" dedim. " Gidiyorum çağırmaya " diyip bi hışım çıktı. Bende tuvaletin kapısının önüne çıktım kapıda güvenlik gelsin diye bekliyorum hepsi tanıdık zaten. Sonuç  gelmedi kimse bnde derse 10 dk geç kaldım. Aferin bana.

puff

spor salonuna yazılcaktım ona ayırdığım para bitmiş durumda...pufff... bi de inanılmaz bi moral bozukluğu var üzerimde somurtrup oturmak istiyorum bütün gece

27 Eylül 2010 Pazartesi

netten okuyoz




Sinirim yine tavan yaptı lan. Benim gazetede açıp okuduğum belli başlı yazarlar vardır sözcüde Emin Çölaşan’ı okurum efendime söyliyim habertürkte Bekir Coşkunu ve Ece Temelkuranın yazılarını. Artık habertürkte yazmıyo ama bnm yazarım. Bekir Coşkun’dan bahsediyorum. Adamcağız habertürkden de kovuldu. Çıldıracam. Kovma saçmalığı çıktı bi de. Aslında bu kovma zırvalığı 2007 seçimlerinde başlamıştı -hah o seçimlerin Allah belasını versin . Hani seçimde akp yüzde 47 oy almıştı da Emin Çölaşan iktidar aleyine yazıyo diye ilkin onu hürriyetten kovdulardı. Snra Bekir Coşkun iktidarla papaz olmuştu hatta başbakan ona ülkeden git demişti. Ardından da hürriyetten kovulmuştu şimdi de bu adamı habertürkten kovdular benim dolayısıyla tadım kaçtı. Hangi gazeteyi okuycam ben ya. Gazetelerden sayfa koparıp birleştirip onu mu okuyum naapıyım amk. Babama gazete aldırmıyorum onu alma bunu yaptı şunu alma şunu yaptı. Adamcağız da açıp gazetesini okuyumak istiyo, bn okuduğu gazeteyi beğenmezsem cozluyorum. Sonunda beni başından savıyo. Keyfimin içine ettiler akşam çayımı alıp gazete okuyamıyorum. Zaten dersim gece bitiyo bi haberimi izleyemiyorum. Yavaş yavaş zevk aldığım şeyler elimden alınıyomuş gibi hissediyorum. Kaç gündür elime kitabımı alıp onu okuyorum gazete okuma saatimde.  Ama farklı şeyler aynı tatta diil ki. Biliyorum biraz siyasi içerikli bi yazı oldu.  Aman olsun naapıyım. İnternetten haber okutturuyolar ya bana, kızgınım.

25 Eylül 2010 Cumartesi

başlık yok



Ben alışveriş yapmaktan nefret eden bi kızım. Sevmiyorum lan! Mağaza gezmekden bi bok anlamıyorum. Sıkıntı basıyo bana. Diğer hatunlar kıyafet ya da vitrin bakcam diye zevkin doruklarında gezerken ben mal gibi öfleye pöfleye geziyorum. Yarın da ablamla gidip alışveriş yapmak zorundayım. Oysa şöyle açık hava bi yere çıksak bacak bacak üstüne atsak bi çay söylesek yanına bi dal sigara yaksak. Daha güzel olmaz mı. Gir koca bi alışveriş merkezine gez dur off. Bok var amk.

23 Eylül 2010 Perşembe

ordan burdan


Ooofff dersten geldim manyak gibi ders işliyoruz ilk haftadan. Bugün okula şöyle bi baktım bu sene bitircek olmam bi garip geldi bana galiba zor geldi lan. Neyse  arkadaş kafayı boşaltmak için oturmuş durumdayım bilgisayarın başına alakasız şeyler yazabilirim yani… alakasız demişken bugün bi kaç tespitte bulundum. Birincisi kendimden daha alt sınıfta okuyanlara -ki çoğu öyle- bi tane tekme atmak istiyorum çekilin lan ben sizden büyüğüm akılı olun mınıza korum falan diyerekten. Manyakça bi düşünce fekat öyle yapmak istiyorum zira mesela sınıfa çıkcakken önümdeki insanlar yavaş yürüyosa bağırıveriyorum “az hızlı yürüyün” diye, bi de okul gazi olunca kaç senedir piştim galiba burada atarlı giderli oldum iyice. Yarın öbürgün öğrencilere ders anlatırken “kes la” neym diycem diye tırsıyorum. Neyse ikinci tespitim pembe tonları kızlarda kız olma isteği uyandırıyo bence. Saçma bi cümle oldu ama anlatayım kız olma isteği derken pembe falan görünce biyerde bende süslenme isteği uyanıyo  onu fark ettim topuklu ayakkabılarımı giyesim geldi falan. Evet bu sebeple fazla kadınsı kişiler pembedir kırmızıdır seviyolar yani. Evet yeter bu kadar yazı gidiyim de biraz ayaklarımı uzatıyım. Bi de çay koyuyum oh mis hadin öptüm.

19 Eylül 2010 Pazar

lan!


kaç gündür warcraft 3 oynayıp duruyorum gözlerim şaşı oldu hakkımda hayırlısı bebekler

16 Eylül 2010 Perşembe

Hayali bulog diyalogları:

-evet sevgili okurlar 5 kişinin bulogum hakkındaki görüşlerini aldım
(bu röportajlar tamamen hayal ürünüdür, bahsi geçen kurum ve kuruluşların gerçek hayatla ilgisi yoktur ehe)




(Recep Tayyip Erdoğanla röportaj)
-bulogumu nasıl buldunuz
+bulog yazarı olmak yan gelip yatma yeri değildir
-beğenmediniz mi
+gavur bulog
-ama ben..
+referandumda ne oy verdin
-Hayır dedim
+ananı da al git

(sevgiliyle yapılan röportaj)
-bitanem nası buldun bulogumu
+çok güzel olmuş aşkım
-yaa gerçekten mi kurban olurum ben sana ağzını yerim arka rengini değiştirsem miii sonra da baloncuklar eklesem kenarlarına bi tarafa da “bugün okuduğum şey” yazıp nazımın şiirlerini mi koysam yoksa koymasam mı ayy yoksa fonu rengarenk mi yapsam ama o da bokum gibi olur. Bokum gibi olmasın istiyorum güzel olsun istiyorum. İnsanlar bakınca ay nası süper da süper bi bulog hasedimden çatladım desinler ama içten içe beğensinler bağırlarına bassınlar. Kah ağlasınlar kah gülsünler… beni dinliyomusun aşkım
+evet dinliyorum
-çok mu konuştum
+biraz hayatım
-olsun çok konuşcam. Bak şindi bulogun şuarasına şunu burasına bunu yapsak…

(anneyle yapılan röportaj) 
-annem bulogumu nası buldun
+bulog ne ayol
-internet sitesi gibi bişey
+ aaaa bi de internet sitesine mi yazıyosun aman kızım dolandırırlar seni orda
-anne ne alakas-
+cebine uyuşturucu koyarlar
-anne be-
+kapkaç yaparlar hürrp paranı hortumlarlar
-anne onla alakası yok
+ay yoksa yine siyasi partiye mi girdin
-yok anne girmed-
+kızım biz zamanında girdik de nooldu bak şimdi memlekete
-anne ben siyasete girdim dedim mi
+iyi bişiy demedik ama yazma öyle internetlere falan bak bu sene mezun olucan dersine çalış bi de içeri gidip bulaşık makinesini de boşalt ben çok yoruldum sonra da çamaşır makinesi bak bakiyim durmuş mu durmuşsa çamaşırları da as balkonları yıka evi süpür sonra da viledayla sil bi de toz alırsın tamam mı benim güzel kızım
-off anne yaa
+ne of annesi bi de evlenicek yaşa geldim diyosun bıd bıd bıd bıd...

(samimi arkadaşla yapılan röportaj)
-bulogumu nası buldun
+ne bulogu la
-yaa yok mu benim bulogum
+ne biliyim var mı eve gidince bakarız
-eğer baksaydın
+bokum gibi olmuş derdim
-bok bokum gibi en güzel bişiy gibi yaptım
+o dilde derse girmesek

(yoldan çevirilen bilkentli aşırı kokoş bağyanla röportaj)
-bulogumu nasıl buldun
+fena diil ama fonda kullandığın siyah renk bu senenin modası diil şekeriem. Daha canlı renkler tercih etmelisin baeencee. Oki? Bi de hiç modayla ilgili bişey yayınlamamışsın ohannes falanım
-yani genel olarak beğenmediniz
+oui
-oui?
+ Fransızca evet demek ciciş
-abuuu

15 Eylül 2010 Çarşamba

helelelelele



Lan varya çok mutluyum ağzımdan köpükler çıkarıyorum.
-Hayır sevgili diğer kişiliğim, sevgilim bana o kalpli güneş gözlüklerinden almadı. Gerdanıma zümrüt kolye de takmadı zümrüt kolyeler kaç lira ki bi bakıyım ben ona gogıldan merak ettim şimdi-
amaa nihayet bozuk olan uydu alıcısı tamir edildi. Artık mazideki gibi yeniden family guyı izleyebiliciiim ya da… big bang teory!! Oh mon dieu!!! Yepyeni ders yılımın açılmasına bi haftadan az da kalmış olsa bnm için fark etmez ben  gece geç saate değin televizyon izleme şansına sahip dünyadaki nadir insanlardanım. Neden diye sorduğunuzu duyar gibiyim pek değerli insan. İkinci öğretimim de ondan hahayt nası da attım havamı. Bnm dersim akşam 5 buçukta başliyi yawru naabeer. Tamam biliyorum abardım ama bi insanda bi ay boyunca doğru düzgün televizyon izleyemezse sonu bu olur. Kayda değer 4 kanal çekiyodu mına kodğumun televizyonunda yani stv ,kanal 7 zımbırıklarını saymıorum bile.  Bu arada bok ye kanal 7! Seni hiç sevmiyorum! Malsın! Fettoşcusun! Deniz feneriyle anca para yedin, dincisin pissin sana ayrı bi gıcığım. Oh sövdüm rahatladım. Şindi ben habersever bi televizyon izleyicisiyim. Evde olduğumda saat 7 dedin mi tv karşısında biter haber izlerim. Ama bu sikibok kanal 7 nin haberine bi iki defa denk geldim valla tiksindim. Haberden soğudum, tartışma programlarından soğudum… firijit oldum lan.

Ay ama bak sana ramazanda izlediğim komik bi dinci kanal olayını anlatcam ( bak biliyosan anlatmıyım). Bi gün açtım televizyonu bişiy var mı diye bakıyorum ramazan ayındayız. Stvde Oktay usta diye birisi varmış yemek yapıyo iftar programı galiba neyse konuk da Ayla Algan. O kadını da çok severim az delidir böyle hoppirik zıppırık bi kadın. Neyse maykiler adam anlatıyo yemeği bi yandan da Ayla Algan’la sohbet ediyo. Ayla Algan anlatıyo işte Fransaya İtalya ya gittim şunu gördüm buna baktım fln diye. Diyaloğu yazcam buraya:

Ayla Algan: Oktaycım biz götürmüşüz aslında şarabı avrupaya yani Osmanlı götürmüş tanıtmış biz vesile olmuşuz.
Oktay usta: Aylacım şarap değildir o şıradır.
AA: Yok ayol ne şırası eskiden Osmanlı askerleri dolduruyomuş böyle heybelerine üzümü, gidene kadar o orda şarap oluyomuş anlattılar bana orda canım.
O.U: Yok Aylacım şıradır o üzüm şırası. Hem üzüm şırası çok faydalıdır.
AA: Aaaaa ne şırası be anlatıyorum ya sana şarap diye.

Ayla Algan tabii övünerek anlattı şarabı biz öğretmişiz onlara fln diye. Oktay usta da dinci kanal ya stv hem de aylardan ramazan ter boşandı adamdan… şıra diye düzeltmeye ,konuyu değiştirmeye çalıştı fln çok güldüm lan. Mükemmel bi programdı. Yoksa o kadın olmasa bokum gibidir kesin program. Yani stv sen de tırtsın gözümde o gün Ayla Algan’ı çıkardın diye sövmüyorum sana ,aferim adam ol. bum bum çikii çikii bum bum gidim de televizyon izliyim. ahahahaha çocuklar gibi şenim beybi. (Biz bin atlı çocıklar gibi şendik, biz bin atlı o gün dev gibi bi orduyu yendik...)



ders kayıt


Ders kayıt ekranımda staj dersim (öğretmenlik uygulamaları mayki, bebelere ders anlatacük) gözükmüyo bütün sınıfın ve diğer şubelerin de gözükmüyomuş lan şindi orta yerimden çatlıycam. Danışmanı aradım öğrenci işlerini ara didi iki saat şu dersi alsan mı almasan mı ay nası yapsak diye konuştu. Sonunda telefonu kapatıp öğrenci işlerini aradım “Biz bişiy yapamayız Bölüm Başkanınıza sormalısınız dedi. Neyse bölüm başkanını tanıyorum dersimize girip çıkmışlığı hatta sınıfı pikniğe Bolu’ya götürmüşlüğü vır (üniversitede sınıfça pikniğe gitmek nası bi saçmalıktır parmağımı bu noktaya da basmak isterim... saçma dememe rağmen bnm de gitmem ayrı konu. ayrıca sanane be gittiğimiz yer Bolu lan boru mu... hayır Bolu... üf tiksindim kendimden şu dakka). Sonra bölüm başkanını  aradım. Asistanı pınar hocaya yönlendirdi. Onu da tanıyorum (bendeki de nası bi çevre yarebbi) , en son pınar hocayı aradım "yaa okul müdürleriyle görüşmediğim içün stajınız ders kayıt ekranına konulmadı " didi. "eeee "dedim "cumaya kadar bekle onay verme canım ben cumaya kadar koycam dersi" dedi Sonra tekrar danışmanı aradım bu adamla da aram iyidir. Hocam böyle böyle dedim. Tamam sen normal derslerini seç onayı cuma verirsin dedi sonra da her sene seni onay vermediğin için kaydına aramaktan dilimde tüy bitti cuma onayını ver bak unutma bu kez de aramak zorunda kalırsam bn onay vermiycem bıd bıd bıd nasihat falan  sonuçta halettim. Bi ton kişiyi aradım amk bi ders için ama halloldu lan. Dünden beri etrafıma sinir gazı salıyodum ii oldu gazım çıktı. Cuma da beyimin yanına gitcektim abuuu neyse onun bilgisayardan hallederiz artık. Kaç gündür endişe yumağıyım hormonal midir nedir minnak da olsa bi rahatlama yarattı staj işi . O diil de hormon düzenime sıçıyım. Beni yedi bitirdi yıllardır. Allah belasını versin o hormonların bigün de efendi olun lan adamın asabını bozmayın.

13 Eylül 2010 Pazartesi

resimlere baktım da

ben böyle arada canım sıkkın olduğunda google'ın görseller bölümüne aklıma esen bişeyi yazarım, bakarım öyle resimlere fln. malum referanduma canım sıkkın. hatta genel olarak bikaç bişiye sıkkınım neyse lan işte ben resim bakıyodum bunları buldum.
  
























burdan bakarsin  tık!!!!!




12 Eylül 2010 Pazar

....................................

bugün memleketin yüzde altmışından utandım. cahilliğinden utandım, başbakanın oğlnun iki trilyonluk gemiciği varken iki kilo pirince bi çuval kömüre satılmalarından utandım, yargının artık bağımsız olamamasından, hsyk ve anayasa mahkemesinin siyasallaştırılmış olmasından utandım, yasama yürütme ve yargının artık birbirinden bağımsız olmamasından utandım. laik olamamalarından demokratik olamalarından en çok da Kemalist olamamalarından utandım koyun sürüsü olmalarından utandım. ben bugün memleket üzerinde oynanan sinsi ve kirli bu oyundan utandım... tiksindim...

11 Eylül 2010 Cumartesi

ahanda finaldeyik



son 4 snde nası da attık lan aboooo sırbistana nası da çaktık nası da yendik nası da bok gibi kaldılar nası nası nası helelelelelelelölölölö balkona çıkıp ıslık çalasım geldi ıslık çalmayı bilmiyorum ondan çalamadım

10 Eylül 2010 Cuma

eve geldim


Mayki bence bayramda dedeye gidilip orda bi iki gece kalınıp sonra eve dönüp ayaklarını uzatmanın verdiği mutluluk bambaşka. Tıpkı çok sıkıştığın bi zaman tuvalete girip işemek gibi insanı rahatlatan bişey. Sorsalar naaptın iki gün taş mı taşıdın amk. diye yok orda da yattın paso. Ama olay bence yol yorgunluğu psikolojisi arabada da anca oturuyosun evde de oturuyosun ne pis ne nalet bi insansın. Şimdi kendime kafa göz dalardım ama yoldan geldim bilmez değilsin

6 Eylül 2010 Pazartesi

kedinin adı kara

Yavuhlumun kedisiyle bugün pek bi haşır neşir oldum. Yarım saat kendini sevdirdikten sonra önce karnıma ordan da göğsüme patilerini koymak suretiyle beni taciz etti :) çok tatlı bişey lan… bak bi kaç resmini koyuyuyum














paranoya ve evham ya da gerçeklik ve hazin son


Omurgamı incittim. Ablamla uğraşıyodum, ayağından tutup onu koltuktan düşürmek için çekerken omurgamı incittim, belki de fıtık olmuşumdur yaa. Acaba omurga fıtığı diye bişiy var mı? Çok ağrıyo. Allah beni kahretsin. Bu yaşımda çocuk gibi ailedeki herkese cimcikleme, ısırma, popo atıp kaçma gibi hareketler yaparsam başıma bu gelir tabi. Allam noolur fıtık olmuyum. Valla bi daha ablamın bacaklarını ısırıp saat olmuş mu diye bakmıycam (zaten ekimde evleniyo gidiyo pis kokmuş) ya da annemin etlerini cimcikleyip morartmıycam, babama çelme takmaya da çalışmıycam. Çok ağrıyo mızır mızır. Evde “fıtık, kaynımda da var aynı , böyle çekme yapıyor eveeet” diye abuk şeyler söyleyerek kendimi rahatlatmaktayım. Ama içten içe tırsıyorum. Bizimkilerin de s.kinde diil, müstahak sana demiştir kesin ablam bi de sövmüştür bok demiştir bana içinden. Tıpta okuyan kuzenimi mi arasam neyse belki yarın geçer, belki incitmişimdir. 23 yaşında insan fıtık mı olur lan zaten. Ama oladabilir. Olursam otobüste fln “pardon benim fıtığım var yer verir misiniz” diye herkesi kaldırırım, tek tesellim bu yönde neyse yarına azalırsa incinme demektir azalmazsa omurgam ve ben boku yedik.

(5 dk sonra)

Annemde iyiki hemşire emeklisi nası ilgilendi benimle nasıı. Bakmadı bile be.

(10 dk sonra)

Anaaam şindi baktım omurga fıtığı diye bişiy varmış, ama ters hareket yapmaktan olur diye bi bok demiyo. Newton hareket kanunları sebebiyle fıtık olurmuşuz, yavrum benim sanki kütle çekim kuvvetini Newton kendisi elmayı kafasına vurarak oluşturdu. Mesela Einstein da pıtırcıklarım ışığı yaklaşık 3 çarpı on üzeri sekiz kadar hızlandırmış ve göreliliği kendi elleriyle yapıp dünyanın her yerine osurarak yaymıştır. Ya da Hertz uuuuu bebeyim Hertz radyo dalgalarını o oluşturdu. Brahmagupta sıfırı, Kopernik güneş sistemini, Kepler gezegen hareketlerini, Hubble kuyruklu yıldızları, Heisenberg elektronun yerindeki belirsizliği yarattı. Hatta Planck da canı sıkılıp enerjiyi kuantumlamış ve o saatte kadar kuantumsuz olan enerji Planck’ın yaratma gücü sayesinde artık evrenin her köşesinde yasal olarak kuantumlanmış, kuantumlanmaya karşı isyan eden enerji türlerinin tiz kellesi uçurulmuştur. Sikim gibi bi siteden omurga fıtığı neymiş diye bakıyorum. Lan godoş ben o fiziğin ilerisini görüyorum derste, fıtık newton hareket kanunları yüzünden olur diye anlatılır mı?

(10 dk sonra)

Başka bi siteye baktım burda da latince isimleriyle anlatmış omurgayı. Safkan salak bunu yazan doktor yaa… Anatomi dersi almıştım neyse ki çözebildim ne anlatmak istediğini, biri fizikle açıklar diğeri latince isimleriyle anlatır, bakmıyorum internete falan nerde lan benim mayoclinic ansiklopedilerim onlardan bakcam internet yalan iş arkadaş.

(15-20dk sonra)



Zor oldu ama ansiklopedilerimi buldum. Annem ders kitaplarım haricindeki diğer kitapları benden saklar, ders çalışmak yerine onları okuduğum için. Ansiklopedinin ikinci cildi de kilerden çıktı keza. Ansiklopediyi diğerlerinin arasından çıkarıcam diye heralde bu kez kırmışımdır omurgamı. Neyse “omurga ve periferik sinirlerin sorunları” bölümünde belirtilerine uyduğum hiç bişii yok ki bu da içimi rahatlattı. Benim omurilik travması geçirmem için en olası kayak yaparken çot diye düşmem ya da trafik kazası fln geçirmem gerekiyomuş kayak yapmayı bilmediğime ve trafik kazası, sanayi kazası, düşme, silahla yaralanma vb. yaşamadığıma göre bende bu yok, bel fıtığı olamam ağrı belimde diil. Boyun fıtığı da dilim, gulilain-barre sendromu diyi bişiy var o da dilim. Ben galiba omurgamı incittim varılan sonuç budur.

(15 dk sonra)

lan o kadar da pilates yoga neyim yaptım amk. Bi de fıtık olursam

(5 dk sonra)

ama olabilir gibi sanki di mi…

5 Eylül 2010 Pazar

Mitingg


Bugün Kılıçdaroğlu’nun Tandoğan’da mitingi vardı. Ben gidemedim ama annem babam ablam fln gittiler.Sevgilim de gitmiş. Bi ben gidemedim amk. Sevgilimle konuştuk msnde naaptı ne dedi diye diyolog şöyledir:

Sevgilim:
dokunulmazlıkları kaldır bende evet derim felan dedi tayyibin üzerine yüklendi ne desin
Ben:
ii demiş bi de book deseymiş tayyibe
malsın sen deseymiş
badem bıyıkların sikibok deseymiş
kızsaymış
ama çok kızsaymış
neden çok kızmamış ki
Sevgilim:
desin aşkım kızsın
Ben:
ben de mi girsem siyasete çok kızsam tayyibe ayakkabı fırlatsam
ya da terlik
mecliste bıyığını çeksem
Sevgilim:
det sıpa sen bnm evimde anca bana muhalif olursun
Ben:
bn o adama muhalif olmak istiyorum çok canı sıkılsın istiyorum
gerinip ağzına bi tane çakmak istiyorum
Sevgilim:
sen karışma ona karışacak çok
Ben:
hiç de yok
ya
adam bildiğini okuyo okumasın
banane
yok efendim gemi varmış gemicik varmış
iki trilyonluk gemicik mi olur amk
çok sinirlendim bi de
şeye sinirlendim bugün
Türkan Saylana söven bi grup açmışlar feyste yok efendim misyoner saylanın dizisi çekilmesinmiş
3 milyon kişi de bu grubu beğenmiş
Sevgilim:
şikayet ettim senin yerine
Ben
ben de ettim on defa
ırkçı/nefret söylemi ddm
Sevgilim:
ii demişin
Ben:
Allah belalarını versin

Sonrasında ben konuşuyorum da konuşuyorum susmadım hiç. Nası katlanıyo bu çocuk bana hiç bilmiyorum… 5 sene oldu daha katlanıyo kurban olurum.

pufff

Gözlüğüm kırıldı offf ya... dışarda lens takıyorum aslında tamam okeyto ama kırılmasaydı… niye kırıldı. Gerçi niye kırıldı biliyorum üstüne oturdum hayvan gibi. Ama olsun bence bu durum çok pipiş.




Bi de ben bu gözlüklerden istiyorum

Sonradan düşünüp güldüğüm anılar

Başlıktan da anlaşılacağı gibi sonradan düşünüp güldüğüm şeyler:


1- Yer yazlık bi yerdi denize yakın, yaşım 16 civarı, erkek kuzenim 26-27 yaşlarında kanapeye uzanmış uyumakta, akşama nişanlısı gelcek dışarı çıkcaklar neyse bu zatı muhteremin uyurken ayak tırnaklarına şahsım tarafından kırmızı oje sürülmesi . Nişanlısı gelip ikisinin dışarı çıkmak için terliklerine yönelmesiyle durumun fark edilmesi ardından evde asetonun olmadığının fark edilmesi ve kuzenimin (iyi bi dayak atmak için) beni kovalaması. (Sonunda gidip aseton almak zorunda kaldım.)


2- Lise 2de oynadığım tiyatroda kötü yola düşmüş (eheheeeue) bi karakteri canlandırmam, babamın karakterimden haberi olmaması, dayımlar annemler babam fln topluca oyunu izlemeye gelmesi sonucu oyun çıkışı babamın yüz ifadesi. (benimle o gün boyunca konuşmadı ertesi gün tek kelimelik cümleler kurdu bu arada oyunun adı rumuz goncagül ben de ordaki Ayşen karakteriydim)

3- Üni 2de ana kapıdan çıkıp bi yandan bineceğim taksinin kapısını tutup diğer yandan arkadaşımla sohbet ederken o taksiyi başka bi kızın kapması, kapıyı açmaya çalışmam ve in lan aşşaı oro..pu diye bağırmam taksinin hızlanarak kaçması

4- Üniversite 3 de hormonlarımın da etkisiyle sinirli olduğum bi gün kantin sırasında önüme geçen kızın “bi albeni lütfaeeen” demesi, bunun üzerine kızı itip “yok lan sana albeni” diye kantinin ortasında bağırmam, herkesin bana bön bön bakması, arkadaşımın gülmekten kasıklarına ağrı girmesi (sonuçta kız püsünüp bekledi, ben de alcağımı aldım benden sonra o aldı hehehe)

5- Lise hazırlık, sınıfta ders işlenmekte ve ben bi kadın dergisine bakarken arkadaşıma cenifır lopez için “bu karı da anca popo” demem ve o anda sınıfın sessizleşmesi ve herkesin hoca dahil bizi duymuş olduğunu anlamam

6- Arkadaşımın biriyle gülme krizine girmemiz sonucu arkadaşımın altına kaçırması (gerçekten işedi)



7- Ortasonda benimle aynı okulda olan babamın ayrılıp başka bi okula müdür olarak geçmesi sonrası (babam öğretmen gerçi anlamışınızdır) bi çocuğun bna yazılması, bnm onu terslemem sonucu en yakın arkadaşlarımdan biriyle çıkması ve benim kızı tenefüste dövmem, olayın müdür yardımcınsa yansıması, babam duymasın diye yusuflamam (sonuç müdür yardımcısı babamı tanımasına rağmen babama hiç bişey söylemedi)

8- Lise hazırlık, istanbul ortaköye kuzenimle gitmem, ikimizin de boyunun ozaman kısa bidicik olması sonucu ordaki büfevari kumpircilerden hazırlanan kumpiri kuzenim parmak uçlarıyla almaya çalışırken kafama geçirmesi, saçlarımdan akan bezelye, patates, ketçep, mayonez vs., kafamdan aşağı bi litre su dökerek temizleme çabalarımız, ıslak mendillerle silme çabalarımız, kumpircinin anırarak gülmesi, temizlenmeyen ve yağlı kalan saçımla tüm gün ortaköyde incik boncuk bakmam

9- Lise 2, arkadaşlarımla akşam dersaneye gitmeden önce iddiaya girmem, aç aç iki 70lik köpek öldüren içmem sonucu akşam derste kusmam, koridoru kusarak geçmem, erkek öğretmen tuvaletine girmem ve orda matematik hocasıyla karşılaşmam (sonraki sene bni oraya almadılar)

10- Lise 3, yine dersaneye kusmam annemin aranması pek güzel bi fırça yemem neyseki olay “anne bünyem alışık değil bi defa deneyeyim dedim dokundu heralde demem üzerine annemin yumuşaması”

11- Lise 3 yani lise son, sevgilimin tatil yaptığımız yere gelmesi sonucu halamın bizi yolda görmesi olayın annem ve babamda vuku bulması sonucu bissürü gürültü olması

topik 5

En sevdiğim replik ve konuşmalardan bir top beş hazırladım. Çok taşaklı laflar bunlar ona göre. Bu zeka pırıltısı dolu sözler beni benden aldığı kadar sizi sizden, onları onlardan, bunları şunlardan, bizimkileri sizinkilerden ve aklınızı yerinden alacak gözleri sürmelim.


Numero 1:

-Tansu Çiller’in halisünasyonu:

*“Türkiye gibi bir ülkeyi bu tür halüsyas.. bu tür hayali girşimlerle halüsyon… halisyas… halüsyos.. hali… halüs… bunu söylemekte türkçesinin ifade etmekte sıkıntı çekiyorum”

http://www.geyikoloji.com/komik-sesler/tansu-ciller-halusinasyon-8.html (ahanda burdan dinleyin bal bebeyim)

Numero 2

-Yine Tansu Çiller’in lafları:

*“Sevgili Zeytinburunlular…” ( uuu zeytinburunlular sizi, pamuk şekerleri, ıssırırım poponuzdan)

*(Mecliste) “Mesut Yılmaz iktidarsızdır” (istikrarsızdır demek istediği düşünülmektedir ama belki de iktidarsızdır bilemiyoruz)

*(Boğazlıyan kaymakamına) “Boğazlanan kaymakam” (...)

*“Devlet ekonomiyi düzeltmek için becelleşiyor.” (evet)

*“Allah’ı size emanet ediyorum “ (sağol bitanem)

*“Bu bacınız Trabzon'u Akdeniz'in incisi yapacak” (.......)

*(seçim öncesinde samsuna gidiyo orda) “Samsun'u il yapalım mı?”

*“Mübarek kurban şeker bayramınız kutlu olsun”

Numero 3

-Sinem Güven:

*“Ben meme kanserine şahsen karşıyım”    
(meme kanseri sinem güvene bu lafından sonra çok alınmış kavga falan etmişler sonra da meme kanseri sinem güvene çok da sikimdeydi afedersin demiş çekmiş gitmiş)

Numero 4

-Süleyman Demirel:

*“Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh (nitekim), Ege bir göl değildir.”

Numero 5

-George Walker Bush:

*“Bu perşembe günü Reagan havalimanının uçakları ve gişeleri havalanacaklardır”

4 Eylül 2010 Cumartesi

geçmişi örnek alıp geleceği ona göre şekilledirmek lölölö


Rüyamda dekanlık binasındaki yangın hortumunun başını çıkararak rektörün masasına koyduğumu snra da kapısının kilidine uhu sıktığımı gördüm ki çelişki burada ben bunu lisede yapmıştım bonbonum.


Nöbetçi olduğum bi cuma günü müdür yardımcısı odasından çıktıktan sonra koridordaki yangın hortumunun başını ıkınaraktan çıkarmış masasına koymuş ardından da kapıyı kapatıp kilidine uhu sıkmıştım. Aynı günün çıkış saatinde İstiklal Marşı okuncak herkes toplandı.



 Müdür yardımcısının bi elinde mikrofon diğerinde yangın musluğunun başı bağırdı:

“Bu ne? Bu ne çocuklar bu ne? (elinde de sallıyo bi yandan) Bu ne biliyo musunuz? bu yangın musluğunun başı … birisi bunu benim masama koymuş bi de o utanmaz kilide uhu sıkmış kilidi çıkarmak zorunda kaldık yazık günah değil mi çocuklar? Devletin malı bu kilit yangın hortumunun başı da keza öyle! Bu suçtur devletin malına zarar verme suçudur…” okulum apartmanların arasındaki bi okuldu ki millet balkonunda bu konuşmayı dinlemişti. Çok eğlenmiştim çok gülmüştüm ve la kukaraçça dansı yapmıştım dolayısıyla sınıf arkadaşlarım bana kaş göz yapmışlardı maralım. Sonracığıma yeni müdür aldı eline mikrofonu ve bi daha adamın elini bile sıkmama kararı aldıran muhteşem bi konuşma yaptı:

“Kola şişelerini atıyosunuz tuvalet deliklerine (ben de o atanlardan biriydim yihuuuu) tıkamışsınız bütün boruları… Ben de hiç iğrenmedim çocuhlar sıvadım golumu daldırdım içinie…”

bundan sonra şişeleri tuvalet deliklerinden nasıl çıkardığını anlatıyo ki bunu bütün okul, çevre esnafı ,apartman balkonundakiler olarak ilgiyle dinledik… nerden nereye geldim lan adamda kafa bırakmadınız… neyse beni bu gece bu anı dürttü beybi. İçimden dekanlığa gidip o yangın musluğunun başını sökmek ve dekanın veya rektörün odasına koymak gibi inanılmaz bi istek var. Hatta önünde bayılma numarası yapmak istiyorum ki bu da ben lisedeyken sık yaptığım bi davranış türüydü. Ben mutlaka her sene başı ya da nisan 1de dersimize yeni gelen hocanın önünde bayılır (bi defasında kafamı kürsüye çarpmıştım ne kadar kaptırıyorum kendimi düşün portakal çiçeğim) ya tansiyonunu fırlatır ya alel acele sınıftan çıkıp yardım istemesine sebep olur ya şoka uğratır ya da arkadaşlarımın kafalarını çantalarının içine sokarak gülmelerine sebep olurdum. Sonra bana geldiler yine bi gün bunu acayip şişman insan olan ve “Bu gece dolunay mı var” dedirtcek kadar kıllı müdürün önünde de yaptım.

Yanına gittim hocam ben…dedim küt yere. Etrafı kalabalık adam da şişman eğilemedi bn yerde yatanzi “Kaldırın… Kaldırın…” diye bağırıyo. Beni gülme aldı doğal olarak adamı da kalbi tuttu heralde gönderdi beni yanından. Ben hep böyle abuk subuk şeyler yapardım. Zavallı annem ve babam her veli toplantısında “Evet… biliyoruz… haklısınız… bizim kız öyle işte…” demek zorunda kaldılar. Son sene toplantılarıma gelmediler. Bi de lise hayatım boyunca gittiğim dersaneleri şarap kusmuğuna boğma olayım var ki onu da sonra anlatırım yeter lan